• Haberler
    Haberler

CMR Konvansiyonu
Konvansiyonun en önemli amacı, nakliyecinin sorumluluğuna yönelik tek tip bir düzenlemenin oluşturulmasıdır.

CMR SÖZLEŞMESİ

1.1.AMAÇLARI

Konvansiyonun en önemli amacı, nakliyecinin sorumluluğuna yönelik tek tip bir düzenlemenin oluşturulmasıdır.
 

1.2.COĞRAFİ KAPSAMI

Konvansiyona 2009 yılı itibariyle 56 ülke taraf olmuştur. Bunlar; Arnavutluk, Ermenistan, Avusturya, Azerbaycan, Belarus, Belçika, Bosna Hersek, Bulgaristan, Hırvatistan, Kıbrıs, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Gürcistan, Almanya, Yunanistan, Macaristan, İran, İrlanda, İtalya, Ürdün, Kazakistan, Kırgızistan, Letonya, Litvanya, Lübnan, Lüxemburg, Malta, Mongolya, Karadağ, Fas, Hollanda, Norveç, Polonya, Portekiz, Moldova, Romanya, Rusya Federasyonu, Sırbistan, Slovakya, Slovenya, İspanya, İsveç, İsviçre, Suriye, Arabistan, Tacikistan, Makedonya, Tunus, Türkiye, Türkmenistan, Ukrayna, İngiltere, Özbekistan.


1.3.TÜRKİYE’NİN KONVANSİYONA KATILIMI

Türkiye’nin "Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı İçin Mukavele Sözleşmesi (CMR)” Konvansiyonuna katılması, 07.12.1993 tarihli ve 3939 sayılı Kanunla uygun bulunmuş olup; Türkiye , CMR Konvansiyonu ile birlikte, bu Sözleşmenin eki olan 05.07.1978 tarihli Protokole, Sözleşme`nin 47 nci maddesine ihtirazi kayıt konulmak suretiyle taraf olmuştur. (94/6322 sayılı 0.212.1994 tarihli Bakanlar Kurulu kararı; 04.01.1995 tarihinde 22161 sayısı ile Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir).


1.4.YAPISI

CMR Konvansiyonu’nun geçerli olduğu ülkeler, tek bir yasal sistemle birbirine bağlanmış tek bir yasal bölge oluşturmaktadır. Sonuç olarak Konvansiyon, ulusal yasal sistemlerin yanında ayrı bir sistem olarak kabul edilebilir.

Konvansiyon malların alındığı yer ile teslim edileceği yerin en az biri akit taraf olan iki farklı ülkede bulunduğu takdirde ve ücret karşılığında karayoluyla eşya taşımacılığına yönelik her taşıma sözleşmesi için geçerlidir.

Bu da, bir akit ülke başlayan ya da sona eren ve başkası hesabına gerçekleştirilen her türlü uluslararası karayolu eşya taşımalarının (kendi hesabına yapılan taşımalar CMR kapsamında değildir) bazı istisnalar haricinde CMR kurallarına tabi olacağı anlamına gelmektedir. Bu istisnalar:

1.       posta gönderileri;

2.       cenaze sevkiyatları;

3.       "Mobilya" taşımaları (genellikle ev taşımaları olarak kabul edilir);

4.       özel eşyaların taşınması;

Konvansiyonun 1. Maddesinde Konvansiyonun geçerliliği (uygulanması) farklı türlerde bazı koşullara bağlanmaktadır. Bu bağlamda nakliye sözleşmesi kavramı, ücret karşılığı taşımalar, malların alınacağı yer ile teslim edileceği yerin iki farklı ülkede bulunması zorunluluğu, araç kavramı, eşya kavramı gibi unsurlar ayrı ayrı ele alınmaktadır.

Zararın ya da kaybın hatalı teslimat, korumada ihmal, eksik dokümantasyon, kusurlu ambalaj, yanlış ısı ya da teslimatta nakit tahsil edilmemesi gibi nedenlerden kaynaklanması halinde tazminat ödenmez.

 

ÖNEMLİ CMR KURALLARI

BELGE ZORUNLULUKLARI: CMR TAŞIMA BELGESİ

CMR Konvansiyonu sözleşmenin bir taşıma belgesi düzenlenerek teyit edilmesi gerektiğini belirtmektedir. Ancak, bu tür bir talimatın olmaması ya da kaybedilmesi Konvansiyon hükümlerinin geçerli olmasını engellemez. Belli bazı bilgilerin not üzerinde gösterilmesi gerekmektedir.

CMR Taşıma Belgesi için özel bir format yoktur ancak genellikle çeşitli kaynaklardan alınan ve satışa ilişkin bağlantılı bir not kullanılmaktadır. CMR, notun kim tarafından düzenleneceğini net olarak belirtmemekte olup; uygulamada genellikle kara nakliyecisi tarafından düzenlenmektedir.

Ancak bilgilerin çoğu ihracatçı ile ilgili olup, bu bilgilerin doğruluğundan söz konusu ihracatçı sorumludur. Bu durum ayrıca notun malların taşınmaya başlamasından çok sonra ve bazen CMR ilk taşıyıcısı olmayan bir kişi tarafından düzenlenmesi gibi çok yaygın ama hiç de sıcak bakılmayan bir uygulamayı da engelleyecektir. Bilgileri nakliyecinin girmediği durumlarda, nakliyeci bunu gösterilen bilgilerin doğruluğundan sorumlu olacak gönderici adına onun acentesi olarak yapmaktadır.

Taşıma sırasında topraklarından geçilen ülkelerden sadece birinin Konvansiyona taraf olması yeterli olduğundan, taşıma belgesi üzerinde bu Konvansiyonun geçerli olduğunun taraf olmayan diğer ülkeye bildirilmesi gerekmektedir.

A.Sevk mektubu şu bilgileri içerecektir:

a) Sevk mektubu tarihi ve düzenleme yeri,

b)Göndericinin adı ve adresi,

c) Taşımacının isim ve adresi,

d)Yükün yükleme yeri, tarihi ve teslim için belirlenen yer,

e) Yükün gönderildiği kişinin isim ve adresi,

f)  Yükün özelliğinin tarifi, ambalaj şekli ve tehlikeli yükler söz konusu olduğunda bunların herkesçe anlaşılacak şekilde tarifi,

ğ)Kaç para olduğu ve bunların özel marka ve sayıları,

h)Yükün brüt agirlığı veya başka bir şekilde ifade edilmiş ise miktarı,

ı)Taşıma ücretleri (Taşıma bedeli, ek giderler, gümrük resimleri ve mukavelenin aktinden teslime kadar

yapılan diğer ödemeler)

j)Gümrük ve diğer formaliteler için gerekli talimatlar,

k)Aksine olabilecek herhangi bir hükme bakılmaksızın, taşımanın bu Sözleşme hükümlerine tabi

olduğunu bildirir not.

B.Gerekli durumlarda sevk mektubu şu bilgileri de ayrıca içerecektir:

a) Aktarmaya izin verilmediğini belirten not,

b)Göndericinin ödemeyi kabul ettiği ödemeler,

c) Yükün tesliminde yapılacak ödentilerin miktarı,

d)Yük degerinin beyanı ve tesliminde özel faizi temsil eden miktar,

e) Yükün sigorta edilmesine dair göndericinin alıcıya vereceği direktif,

f)  Taşımanın tamamlanması için anlaşmaya varılmış zaman süresi,

ğ)Taşımacıya verilen belgelerin listesi.

C.         Taraflar, yarar gördükleri diğer hususları da sevk mektubuna yazabilirler.

NÜSHA SAYISI


 

CMR Konvansiyonu, taşıma belgesinin 3 asıl nüsha halinde düzenlenmesi gerektiğini belirtmektedir. Bunlardan ilki ihracatçı için, ikincisi mallar ile birlikte gönderilmek ve üçüncüsü de nakliyecide kalmak

üzere düzenlenir. CMR taşıma belgesi bir istihkak belgesi değildir ancak kanıt olarak büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle en az bir sene saklanması uygun olacaktır.

Taşıma belgesinin 2.nüshası malların alıcısına teslim edilene kadar, taşımadan vazgeçilmesi, alıcı adının adresinin değiştirilmesi gibi değişiklikler yapma hakkı gönderen tarafa aittir.

Ancak 2.nüsha alıcıya teslim edildikten sonra, taşıyıcı alıcının talimatlarına uymak zorundadır. Taşıma belgesinin 2.nüshasının alıcıya teslim edilmesi halinde 1.nüsha olmadan alıcı mallar üzerinde tasarruf hakkına sahip değildir.

CMR Taşıma belgesi, yükletici ve taşıyıcı tarafından imzalanır. Taşıma Senedinin düzenlendiği ülke yasalarına göre imzalar matbu/kaşe şeklinde olabilir.


NAKLİYECİNİN ÇEKİNCELERİ (ŞÜPHE)

Nakliyeci, malları devraldığı zaman aşağıdakileri kontrol etmelidir:

        1.   Sevkiyattaki koli sayısı ve bunlara ait işaretler ve rakamlara istinaden CMR     taşıma belgesinde yer alan beyanların doğruluğu,

        2.  Malların ve ambalajların açık görünümü.

Nakliyecinin kontrol etmek için makul sebepleri bulunmadığı hallerde, kendisini taşıma belgesinde çekincelerini belirterek koruyabilir. Ayrıca mallar hakkında açıkça şüphe verici her şeyi belirtmesi gerekmektedir. Ancak nakliyeci bu tür çekincelerini belirtmez ise, aksi açıkça ispat edilene kadar, koli sayısının doğru beyan edildiği ve malların uygun göründüğü varsayılacaktır.


İHRACATÇININ/İTHALATÇININ (GÖNDERİCİ-ALICININ) SORUMLULUKLARI

İhracatçı aşağıdakilerden sorumludur:

a.            CMR taşıma belgesindeki ayrıntıların doğruluğu:

İhracatçı, beyan edilen ayrıntıların doğru olmaması
halinde nakliyeciyi tazmin etmekle yükümlüdür. Bu nedenle, ihracatçı her zaman taşıma belgesini kendi
düzenlemeleri ya da düzenlenirken denetlemelidir.

b.            Malların kusurlu şekilde ambalajlanması:

İhracatçı, nakliyecinin malları devralırken kusurdan
haberdar olması ve çekincelerini belirtmemiş olması dışında kusurlu ambalajlarla alakalı tüm
sonuçlardan yasal olarak sorumludur.

c.    Gümrük tarafından istenen tüm belgelerin hazır edilmesi.

d.    Alacak taleplerinin belirlenmiş süreler içerisinde yapılması:

Hasarın bariz olması halinde, ikazda bulunulması ( tercihen ithalatçı tarafından); hasarın bariz olmaması halinde Pazar günleri ve resmi tatiller sayılmadan teslimattan sonra 7 gün içinde yazılı olarak ikazda bulunulması gerekmektedir. Zamanında ikazda bulunulmadığı takdirde, mallara hasarın nakliyeci tarafından verildiğini ispatlama sorumluluğu ihracatçı/ithalatçıya geçecektir. Gecikme durumunda, 21 gün içinde ikazda bulunulmalıdır. 1 yıl içinde ( kasıtlı şekilde uygun olmayan davranışta bulunulduğu iddia ediliyor ise 3 yıl) dava açılmayan tüm alacak talepleri kesin surette zamanaşımına uğrar.

e.     Tehlikeli eşyalar:

İhracatçının nakliyeciye malların taşınması ile ilgili tehlikelerin niteliği ve alınacak tedbirler hakkında kesin bilgi vermesi gerekmektedir. Bu bilgiler CMR notunda gösterilmelidir. Bu notta ayrıca malların genel kabul görmüş açıklamasının da yer alması gerekmektedir. Şayet ihracatçı, nakliyeciyi malların tehlikeli olma özelliğinden haberdar etmez ise, nakliyeci bu malları hiçbir sorumluluk almadan boşaltabilir, imha edebilir ya da zararsız hale getirebilir ve bu durumda, malların taşınması ile ortaya çıkabilecek tüm kayıp, hasar ya da masraftan sorumlu hale gelir.


NAKLİYECİNİN CMR KAPSAMINDAKİ YÜKÜMLÜLÜKLERİ

Nakliyeci, malları devraldığı tarih ile teslim ettiği tarih arasındaki sürede malların kaybı, zarar görmesi ya da gecikmesinden sorumludur. Ayrıca genel olarak hizmetlilerinin, acentelerinin ve taşeronlarının eylemlerinden de sorumludur.

Mallarla alakalı olarak meydana gelen bir zarar, kayıp ya da gecikme nedeniyle nakliyeciden alacak talebinde bulunanlar, bu zarar, kayıp ya da gecikmenin taşıma esnasında gerçekleştiğini ispatla yükümlüdür. Yasal açıdan, nakliyecinin, bu tür sonuçları önlemesinin mümkün olmadığını kanıtlamadığı sürece, olaydan sorumlu olduğu varsayılmaktadır.

Ancak kanıtlandıkları takdirde nakliyeciye yönelik bir alacak talebine karşı savunma sağlayan bazı istisnai riskler de bulunmaktadır. Bunlar :

1.       haksız fiil ya da hak talep edenin (davacının) ihmali;

2.       nakliyecinin kendi haksız fiili ya da ihmalinin sonucu olmadan davacının verdiği talimatlar;

3.       malların niteliği gereği doğan kusur;

4.   nakliyecinin kaçınamayacağı durumlar ve engelleyemediği durumlar.

Hiçbir şekilde nakliyecinin hatası sonucu olmayan bir çarpışma istisna kapsamında ele alınabilir ancak kötü hava şartları ya da hırsızlık durumları, maliyeti çok yüksek olsa da önlem alınacak türden riskler kabul edilmektedir. Aracın kusurlu olması hiçbir şekilde istisna kapsamına girmez. Sadece özel durumlarda geçerli olan başka savunma olanakları da vardır.

Eğer nakliyeci kayıp ya da hasarın aşağıda belirtilen durumlardan biri nedeniyle meydana geldiğini kabul ettirirse, ihracatçı ya da ithalatçı aksini ispat etmedikçe bu şekilde olduğu varsayılacaktır:

1.       Açık, örtülmemiş araçların kullanılması (eğer bunların kullanımı açıkça kabul edilmiş ve taşıma belgesinde belirtiliyor ise );

2.       ambalajın olmaması ya da kusurlu olması;

3.       malların ihracatçı, ithalatçı ya da bunların acenteleri tarafından elleçlenmesi, yüklenmesi, istiflenmesi veya boşaltılması;

4.       bazı malların niteliği dolayısıyla kırılma, paslanma, dökülme, normal fire verme ya da güve veya haşereler nedeniyle zarar görmeye yatkın olmaları (ancak bu savunma araçların ısı kontrollü faaliyetler için özel donanımlı olmaları halinde kullanılamaz) ;

5.       kolilerin üzerindeki işaret ve sayıların yetersiz ya da eksik olması;

6.       canlı hayvan taşımaları( nakliyecinin tüm normal tedbirleri aldığını ve kendisine verilen tüm özel talimatlara uyduğunu kanıtlaması koşuluyla).

Nakliyeci aşağıdaki hallerde gecikmeden sorumlu olacaktır:

       1.    malların kararlaştırılan süre içerisinde teslim edilmemesi,

eğer kararlaştırılan bir süre yok ise, kullanılan sürenin müsaade edilebilecek süreyi aşması halinde (grupaj taşımalarda bir tam yükün düzenlenmesi için süre tanınacaktır).


CMR KAPSAMINDA ÖDENECEK TAZMİNAT

Tazminat, malların taşıma için kabul edildiği tarih ve yerdeki bedeli ile bağlantılı olarak hesaplanmakta olup; bedel ya eşyanın fiyatı ya da piyasa fiyatına dayandırılmaktadır. Bu tür bir fiyatın olmadığı durumlarda benzer malların normal bedeli temel alınır.

CMR Konvansiyonu kapsamında nakliyecinin sorumluluk sınırı brüt kg. başına 8.33 SDR (Special Drawing Rights- 5 Temmuz 1978 tarihinde imzalanan protokolle, ilk sözleşmede kabul edilmiş olan 25 Germinal frank, 8.33 SDR’ye çevrilmiş ve bu birim Batı Avrupa ülkelerinin çoğundan kabul görmüştür.) olarak belirlenmiştir. 16.12.2008 itibariyle: 1 SDR = 1.53478$

= 2,4044 TL 8.33 SDR = 19,99 TL (20 TL)

Kayıp ya da hasar tazminatına ek olarak, taşıma ücretleri, gümrük vergileri ve transit taşıma bağlamında üstlenilen diğer ücretler tam kayıp durumlarında tam olarak, kısmi kayıp durumlarında ise belli bir orana göre geri ödenmektedir.

İhracatçı ya da ithalatçının gecikme nedeniyle kayba uğradığını kanıtlaması halinde, taşıma ücretlerini geçmeyen bir tutar karşılanabilir.

İhracatçının bedel bildirimi yapması halinde Konvansiyon kapsamında daha yüksek miktarda tazminat alması mümkün olabilir ancak nakliyecinin daha yüksek bir navlun ücreti talep etme hakkı bulunmaktadır. Bu bildirimin taşıma belgesinde gösterilmesi gerekmektedir.

Ayrıca teslimatta özel bir faiz beyan edilmesi mümkündür ( malların kararlaştırılan şekilde varış yerinde bulunmaması halinde ortaya çıkan kayıpların telafi edilmesi için) ancak yine, nakliyecinin daha yüksek ücret talep etme hakkı vardır.

Kararlaştırılan zaman limitinin sonra ermesini izleyen 30 gün içinde veya kararlaştırılan zaman   limiti yoksa,   taşımacının yükü  almasından sonra   60  gün içinde yükün  teslim edilmemiş olması,   bunların kaybolduğuna kesin kanıt oluşturup ve bunun üzerine hak sahibi yükü kaybolmuş varsayacak ve tazminat talep edebilecektir.

Her ne kadar yukarıda belirtilen sınırlar hem sözleşme kapsamındaki alacak talepleri hem de haksız fiil kapsamındaki alacak talepleri için geçerli olsa da, nakliyeci kaybın kasıtlı kötü davranıştan kaynaklanması halinde CMR savunmaları ve yükümlülük sınırlarından faydalanma hakkını kaybeder.

Örneğin; bu konuda açılmış bir davada AB sürüş süreleri kurallarının öngördüğü sınırları aşırı derecede aşan bir sürücünün sebep olduğu bir kaza kasıtlı kötü davranış olarak kabul edilmiştir.


İSTEM VE DAVALAR

Alıcı, taşımacı ile beraber durumlarını kontrol etmeden, veya ziyan ve hasarın açıkça görüldüğü hallerde teslim anında veya açıkça görülmediği hallerde teslimden yedi gün içinde (pazar günleri ve resmi tatiller hariç) durumu kendisine bildirmeden malı tesellüm ederse, bu husus onun yükü sevk mektubunda belirtildiği şekilde alındığına kanıt oluşturur. Açıkça gözükmeyen ziyan veya hasarlarda bildirme yazılı olarak yapılacaktır.

Mal alıcı ve taşımacı tarafından kontrol edildikten sonra, bu kontrolün sonucuna uymayan kanıtlar ancak açıkça görülmeyen ziyan ve hasarlar için kabul olunabilir. Ancak bunun için alıcının kontrolden sonra yedi gün içinde (pazar ve resmi tatil dışında) durumu yazılı olarak taşımacıya bildirmesi gereklidir.

Yük alıcının kullanımına verildiği tarihten sonraki 21 gün içinde durum yazılı olarak taşımacıya bildirilmemiş ise, teslimdeki gecikmeler için tazminat ödenmez.

Bu maddedeki zaman limitlerini hesap ederken duruma göre teslim tarihi, kontrol tarihi, veya yükün alıcıya verildiği tarih sayılmayacaktır.

Gerekli tetkik ve kontrolleri yapmak için taşımacı ve alıcı birbirlerine makul her kolaylığı göstereceklerdir. Bu Sözleşmeye göre yapılan taşımalardan ortaya çıkan davalarda davacı taraflar arasında anlaşma ile belirlenmiş, Akit Taraf mahkemelerinde dava açılabilir. Ayrıca şu ülke mahkemelerinde de dava açılabilir.

a)  Davalının mutaden ikamet ettiği veya taşıma mukavelesinin akdedildiği esas işyerinin, veya şubesinin veyahut da acentasının bulunduğu yerlerde,

b)  Taşımacının yükü aldığı veya teslim yeri olarak gösterilen yerlerde, ve başka mahkemelerde dava açılamaz.

Bir dava yine aynı paragrafa göre yetkili olan bir mahkemede görülmekte ise veya böyle bir mahkeme tarafından bir taleple ilgili olarak karar verilmiş ise, aynı nedenlerle aynı taraflar arasında yeni bir dava açılamaz. Ancak ilk davanın açıldığı ülkede yerine getirilmiyor ise, bu hüküm uygulanmaz.

Bir akit ülkedeki bir mahkemenin 1 inci paragrafta sözü geçen bir dava ile ilgili olarak verdiği karar, o ülkede yerine getirilebiliyor ise ilgili ülkedeki formaliteler tamamlanır tamamlanmaz, diğer akit ülkelerin her birinde de yerine getirilebilir olacaktır. Bu formaliteler davanın yeniden görülmesine olanak sağlamaz. Bu Sözleşme gereğince taşımalardan doğan davalarda, Akit Ülkelerde oturan veya işyerleri bu ülkelerde olan Akit Ülke vatandaşlarından giderlere karşılık teminat istenemez.

Bu Sözleşme gereğince yapılan taşımalardan doğacak davaların bir yıl içinde açılması gerekir. Ancak, bilerek kötü hareket veya mahkeme tarafından bilerek kötü hareket olarak kabul edilen kusurlarda, bu süre üç yıldır ve şu tarihlerde başlar:

a)  Teslimde kısmi kayıp, hasar veya gecikmelerde, teslim tarihinden itibaren,

b) Tam kayıplarda, kararlaştırılan  zaman  limiti bitiminden  30  gün  sonra  kararlaştırılmış zaman limiti yoksa, yükün taşıyıcı tarafından teslim alınmasından sonraki 60 ıncı günde,

c)  Bütün diğer durumlarda, taşıma mukavelesinin akdedildiği tarihten sonraki üç aylık dönemin sonunda.

Limit döneminin işlemeye başladığı gün bu döneme dahil edilmeyecektir.

Yazılı bir istem, taşımacı bunu yazılı bildiri ile geri çevirip, ona ilişkin belgeleri de iade edinceye kadar zaman limitini erteler. Talebin bir kısmı kabul edildiği takdirde zaman süresi anlaşmazlık konusu olan istek için tekrar devam etmeye başlar.


ORTAKLAŞA YAPILAN TAŞIMALARLA İLGİLİ HÜKÜMLER

Tek bir mukaveleyle düzenlenen taşıma, karayolu taşımacıları tarafından ortaklaşa yapıldığında, tüm taşımanın yapılmasından her biri sorumludur. İkinci taşımacı ile onu takip eden taşımacılar, malları ve sevk mektubunu kabul etmiş olmaları dolayısıyla ve sevk mektubundaki koşullar altında anlaşmaya katılmış olurlar.

1.  Yükü bir önceki taşımacıdan kabul eden taşımacı, kendisine imzalı ve tarihli bir makbuz verir. İsmini ve adresini sevk mektubunun ikinci nüshasına yazar. Gerekirse sevk mektubu ve makbuzu madde 8 paragraf 2'de anılan çekinceyi de yazar.

2.  Ortaklaşa taşımacılar arasındaki ilişkilere madde 9 hükümleri uygulanır.

Aynı taşıma mukavelesine dayalı istekle ilgili olarak açılan bir davada ileri sürülen karşıt bir istek veya vereceğini alacağına sayışma halleri dışında kayıp, hasar veya gecikme sorumluluğu ile ilgili davalar ancak birinci taşımacının, sonuncu taşımacının veya kayıp, hasar veya gecikmenin oluştuğu sırada taşıma işini yapmakta olan taşımacının aleyhine açılabilir. Bu taşımacılardan birkaçı aleyhine aynı zamanda dava açılması mümkündür.

Bu Sözleşme hükümleri gereğince tazminat ödemiş taşımacı, bu tazminat üzerinden ödediği faiz ve yaptığı sarflarla birlikte tazminatı, taşımaya katılmış olanlardan şu koşullara göre geri almak hakkına sahiptir.

a)  Ziyan ve hasardan sorumlu olan taşımacı ister kendisi ister başka bir taşımacı tarafından ödensin, tazminatı tek başına yüklenmek zorundadır.

b)  Ziyan veya hasar iki veya daha çok taşımacının fiilinden ileri geldiği zaman bunlardan her biri sorumluluktaki hissesi oranında bir meblağı ödeyecek, taşıma ücreti oranında sorumlu olacaktır.

c)  Ziyan ve hasar için sorumluluğun hangi taşımacıya yükleneceği belirlenemez ise, tazminat tutarı b) fıkrasında öngörüldüğü üzere bütün taşımacılar arasında paylaştırılacaktır.

Taşımacılardan biri borçlarını ödeyemeyecek durumda ise, ödenmesi gereken tazminat payı taşıma karşılığında alacakları ücretler oranında diğer taşımacılar arasında bölüştürülecektir.

1.  Dava ile ilgili tebligat yapıldıktan ve kendisine savunma hakkı verildikten sonra, tazminatın miktarı
mahkeme kararı ile saptanmış ise 37 ve 38 inci maddeler gereğince bir istem karşısında kalan taşımacı, bu
istemi yapan taşımacının yaptığı ödemenin yerinde olup olmadığını tartışma konusu yapamaz.

2.  Parasını geri alma hakkını mahkeme yoluyla elde etmek isteyen taşımacı, ilgili taşımacıların birinin ikamet ettiği esas işyerinin veya şubesinin veyahut da acentesinin bulunduğu ülkenin yetkili mahkemesine başvurabilir. Ilgili bütün taşımacılar aynı davada davalı olarak gösterilebilir.

3.  37 ve 38.maddelerde öngörülen davalarla ilgili olarak verilecek kararlarda madde 31 paragraf 3 ve 4 hükümleri uygulanır.

4. Taşımacılar arasındaki davalarda madde 32 hükümleri uygulanır. Bununla beraber, zaman aşımı ya bu anlaşma gereğince ödenmesi gereken tazminatın miktarını tayin eden son mahkeme kararı tarihinden yahut da böyle bir karar yoksa, ödeme tarihinden itibaren başlar.

Taşımacılar 37 ve 38. maddelerde yazılanlar dışında kendi aralarında bağıtlayıcı hükümler üzerine anlaşmakta serbesttirler.


SÖZLEŞMEYE AYKIRI KOŞULLARIN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ

Madde 40 hükümleri saklı kalmak koşuluyla bu Sözleşmenin hükümlerini doğrudan doğruya veya dolayısıyla ihlal eden her türlü koşul hükümsüzdür. Böyle bir koşulun hükümsüzlüğü, mukavelenin diğer hükümlerinin hükümsüzlüğünü gerektirmez.

Özellikle, taşımacının lehinde sigorta tazminatı veya diğer herhangi benzer madde veya kanıtlama zorunluluğunu değiştiren herhangi bir madde geçersiz ve hükümsüzdür.


DİĞER TAŞIMA ŞEKİLLERİNE UYGULANMASI

Konvansiyon farklı taşıma şekillerini de hesaba katmaktadır. Nakliyecinin genel idaresinin yanı sıra CMR Ro-Ro ya da kombine taşımacılık (Madde 2), banliyö taşımacılığı (Madde 3) ve birbirini izleyen taşımalara (Madde 34-40) yönelik özel düzenlemeleri de ortaya koymaktadır.

Malları taşıyan aracın güzergahın bir bölümünde demiryolu, denizyolu ya da iç su yolları (veya havayolu) üzerinden taşınması ve malların karayolu yük taşıma aracından boşaltılmamış olması halinde, CMR Konvansiyonu yine tüm taşıma için geçerli olmaktadır.

Ancak araç başka bir taşıma şekli ile taşınmaktayken malların sadece bu diğer taşıma şeklinden kaynaklanabilecek bir durumdan dolayı malların kaybedilmesi, zarar görmesi ya da gecikmesi halinde kara nakliyecisinin sorumluluğu diğer taşıma şekli için geçerli olan zorunlu ulusal ya da uluslararası kanun tarafından belirlenecektir. Bu tür bir zorunlu kanun bulunmamakta ise, CMR şartları geçerli olmaya devam edecektir.

Farklı nakliyeciler tarafından gerçekleştirilen birbirini müteakip taşımalar, karayoluyla gerçekleştiriliyor olmaları fark etmeksizin, tamamının tek bir nakliye sözleşmesi kapsamında olması halinde CMR kapsamındadır. Zarar, kayıp ya da gecikmeden ilk nakliyeci, son nakliyeci ve zararın kendi taşıması esnasında meydana geldiği esas nakliyeci sorumlu tutulabilir.


KONTEYNERLERE UYGULANMASI

CMR karayoluyla ‘araçlar’ içerisinde yapılan taşımalar için geçerlidir. Bu "araçlar" motorlu taşıtlar, mafsallı araçlar, römorklar ve yarı-römorklar olup; konteynerler bunlara dahil değildir.

Bir ISO konteyneri bir araçtan değil ‘mallardan’ oluşmaktadır ve CMR konteynerlerin bir ülkeden diğerine taşınması sırasında her zaman geçerli olmamaktadır. Şayet konteyner transit taşıma boyunca ‘tekerlekler’ üzerinde kalmakta ise, CMR geçerli olacaktır ancak şayet konteyner bir liman ya da demiryolu terminalinde indirilerek demiryolu ya da denizyoluyla ayrı olarak taşınırsa, bu durum CMR ile bağlantıyı kesecektir.

Ancak dikkat edilmesi gereken husus CMR’nin hukuken geçerli olmadığı hallerde bile, taraflar bu konvansiyonun koşullarını sözleşme yoluyla uygulama konusunda anlaşmaya varabilir ve bu bazı nakliyeciler tarafından yapılmaktadır.


EDI PROTOKOLÜ

Teknolojideki gelişmeler ışığında, 2001 yılından bu yana, UNECE ( Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu) ile UNIDROIT, CMR prosedürlerinin elektronik ortamda gerçekleştirilmesini ve CMR taşıma belgesinin yerini elektronik bir belgenin almasını sağlayacak bir Protokolün hazırlanması ile ilgili çalışmalar gerçekleştirmektedir.

Denizyolu, havayolu, demiryolu ve iç su yolu taşımalarında bu tür hükümler uluslararası konvansiyonlara eklenmiş olup; sadece karayolu taşımalarına ilişkin konvansiyonlara elektronik veri değişimi ile ilgili özel hükümler henüz eklenmemiştir.

Bu doğrultuda, UNIDROIT tarafından bir Protokol taslağı hazırlanmış ve bu çalışma ile ilgili olarak taraf ülkelerin görüşlerini almak üzere bir sualname çalışması yürütülmüştür. Çalışma sonucunda taraf ülkelerin çoğu taslağa onay vermiş bulunmaktadır.

Söz konusu protokol taslağında CMR taşıma belgesinin telgraf, teleks, e-mail ya da EDI dahil olmak üzere farklı bilgi iletme yöntemler kullanılarak düzenlenmesi, bu tür yöntemlerin kağıda dayalı belgelerle denk kabul edilmesi gibi hükümlerin yer alması planlanmaktadır.